Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, yaklaşık 48 saat sonra Tunceli'nin Ovacık İlçesi'ne bağlı bir köyde serbest bırakıldı.

Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen,PKK tarafından kaçırılan CHP Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Ovacık'ta serbest bırakıldığını ve kent merkezine doğru getirildiğini açıkladı.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 12 Ağustos Pazar akşamı 17.00 sularında Ovacık'tan çıktıktan sonra 18.30 sıralarında Ovacık Tunceli yolunun 35'inci kilometresinde PKK tarafından kaçırıldı. Akşam gazetesi muhabiri Kadir Merkit ve danışmanı Deniz Tunç ile birlikte Ovacık'ta incelemelerde bulunan Aygün'ün yolu, ilçeden ayrıldıktan yaklaşık 80 dakika sonra 2 PKK'lı tarafından Tunceli'nin Fırtına Veli mevkisinde kesildi.

Ellerinde uzun namlulu silah bulunan 2 PKK'lının otomobili durdurduğu zaman Milletvekili Aygün'ün otomobilden inmek istemediği öğrenildi. Aygün'ün PKK'lı teröristlerle yörede konuşulan Zazaca dili ile konuşmak istediği, ancak PKK'lıların "Biz bilmiyoruz" demesi üzerine Türkçe konuştuğu belirtildi.

Aygün, PKK'lılara, "Arabadan inmeyeceğim, kaçırılma olaylarını doğru bulmuyorum. Ben milletvekiliyim, beni halk seçti. Vuracaksınız beni vurun, danışmanımı ve diğer arkadaşı bırakın" dedi. PKK'lılar Aygün'ün isteği üzerine yanındaki 2 kişiyi otomobille gönderdikten sonra milletvekilini yanlarına alıp yaya olarak ormanlık alana gittikleri öğrenildi.

Aygün'ün kaçırılmasının ardından milletvekilinin bulunması için bölgede hava ve karadan arama çalışmaları başlatılmıştı. Ancak Aygün'ün güvenliği gerekçesiyle arama çalışmalarına son verilmişti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti gurubunda yaptığı konuşmada, kaçırılan vekili Hüseyin Aygün ve hükümetinSuriye politikasıyla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Konuşmasında MHP lideri Devlet Bahçeli'ye de çıkışan CHP lideri,'İktidar yanaşmalığıyla iktidar olunmaz'  şeklinde konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun o açıklamaları

TBMM yangelip yatma yeri değildir. Halkın iradesini TBMM'de seslendireceğiz. Aksi halde TBMM'yi by-pas etmiş olursunuz. Milli iradeyi dışlarsanız ortak aklı dışlarsınız. Kendilerini ve Türkiye'yi bataklığa sürükleyen insanları bataklıktan kurtaracak tek yer TBMM'dir.Burası Ankara. Ankara demek TBMM demektir. Beyler, işgal devletinden talimat alan İstanbul hükümeti psikolojisinden kurutulun. Kendinizi de üç beş kişinin marjinalliğinden kurtakmak için gelin TBMM'ye. Korkmayın cesur olun. Türkiye'nin sorunlarına sahip çıkın. 

TBMM'yi toplantıya çağırmak fuzuli bir iştir diye değerlendirmek millet iradesine saygısızlıktır. TBMM'yi toplamayı terör örgütü propagandası olarak göstermeyi de milletin vicdanına bırakıyorum. Bugün TBMM'de 3 çeşit siyasi parti var. Ana muhalefet partisine muhalefet eden bir parti var. Ana muhalefet partisine muhalefet eden bir muhalefet partisi var. Sağlıklı çalışan bir demokraside muhalefetin ana muhalefeti eleştirmesi tutarlı bir davranış değildir. İktidar yanaşmalığı yapılarak iktidar olunmaz.

Biz Mustafa Kemal'in Gençliğe Hitabesi'ni ezberlemiş bir nesiliz. CHP varoldukça Türk vatanı kuşatma altında olmayacaktır. 

Bir siyaseytçiye düşen görev halkı korkutmak değildir. Halkın sorunlarına çözüm üretmelisin. CHP halkın umududur. Bölgemiz üzerinde egemenlik iddiasında bulunan irili ufaklı ne kadar güç varsa onlara sesleniyorum. Bir milim geri adım atmayacağız. TBMM dışında hiç bir gücün müracat kapısı olmasını asla ama asla kbul etmiyoruz. Meşrutiyetimizi milli irade dışında başka bir yerde aramayacağız. Sizin Oslo planlarınıza asla alet olmayacağız. Yabancıların ısıtıp Türkiye'ye getirdiği oyunlara da asla izin vermeyeceğiz.

Geçtiğimiz pazzar günü Tunceli Ovacık yolunda milletvekilimiz kaçırıldı. Orada demokrasinin gereğini yapıyordu. Tunceliler'in dertlerini dinledi. Seçim bölgesinin sorunlarıyla ilgileniyordu. Aygün insan hakları konusunda çalışmalar yapan bir arkadaşımızdır. Bu arkadaşımızın kaçırılma olayını şiddetle kınıyorum. Bu saldırı CHP'nin kurumsal kimliğine ve parlamenter sisteme yapılmıştır. Arkadaşlarımız halk adına görev yapıyordu. Silahsızdı, korumasızdı. Türkiye'de bütün yurttaşların bu olayı kınamasından hüzünlüyüm. Bazıları kaçırılmayı oh olsun diye konuşuyorlar. Bunlar insan olamaz. Hani her metrekareden sen sorumluydun. Yol kesilecek ve oradan kaçırılacak. Arkadaşlarımız şemdinli'ye Hakkari'ye gittiler. Biz koruma istemiyoruz gittiğimiz her yer Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır dedik. Devletin olduğu yerde eşkiya olmaz. 

Bu olay bizim teröre bakış açımızı değiştirecek bir durum değildir. Bizim teröre vereceğimiz tek cevap demokrasi ve barış diyeceğiz. Asla kine sapmayacağız, öfkeye yenik düşmeyeceğiz. Şiddet sarmalına asla kapılmayacağız. Terörü biz çözeriz. Ancak ve ancak CHP çözer.

Sayın Başbakan'a bir çağrım olacak. Şehitlerimizi küçümseyen o ucubeleri susturmasını istiyorum. Sorunların dağ yıkıldığını biliyoruz. İç ve dış güvenliğimizin ciddi tehdit olduğunu biliyoruz. Ülkede bir siyasi yönetim boşluğu var. 

AKP terör konusunda hangi politikayı üretti. 

1-Ben mücadele edeceğim ABD anlık istihbarat versin. Anlık istihbarat verdiler Uludere'de 34 kişiyi öldürdüler.

2-Barzani TSK da silahları sustursun demiş.

3- PKK'ya verilen silah desteği kesilsin.

4- Muhalefet tek bir söz etmesin..

5- Şehitler gelsin medya görmesin

6-Gazeteci soruyor; örgütün halktan desteği var nasıl keseceksiniz diyor. Bizim milletvkeillerimiz 350 bin yardım kolisi dağıtıyor diyor. Siz terörle mücadele konusunda bu kadar sığ düşünen bir başbakan gördünüz mü?

Kendi özgün çözümlerinizi üretemezseniz size çözümler dayatılır. siyasetin olmadığı yerde sorunlar hep büyür.

Sayın Başbakan'a çaık bir soru soruyorum? Sizin Suriye politikanızdan kim karlı çıkıyor? Hangi güçlerin yararı var. Demokrasi kin ve intikam rejimi değildir. TBMM'de Suriye konusunda bir ortak deklarasyon yayınlayabilirdik. Kim engelledi AKP. Kimin iradesi yansıyacak? Siz benden daha iyi biliyorsunuz. Suriye bir parçalanma noktasına gelmiştir. İzlediğiniz politika sonucu bunlar yaşanıyor. Başka ülkelerin çıkarları üzerine politika yaparsanız kaybeden Türkiye olur. Blöf üzerine dış politika kurgulanmaz. Egemen ülkelerin ortadoğu taşeronluğunu biz kabul etmiyoruz. Suriye demek Libya demek değildir. Ne yaptılar; Libya bombalandı, Kaddafi linç edildi. Bavul aradılar içine dolarları doldurdular. Aşiret yönetimiyle koskoca Türkiye'yi yönetmeye çalışıyorusunuz.

Bavulla gidiyorsunuz bir de medyaya haber veriyorsunuz. Türkiye alay konusu oldu. Eğer dünyadaki güç dengelerini iyi bilmiyorsanız, çapsız adamlarla politika geliştirmek istiyorsunuz beceremezsiniz. Dışişleri'ni devre dışı ederek bu iş gitmez. Birilerinin telkiniyle götürüyorsanız. Dış politikayı mezhepsel bazda ele alırsanız bir süre sonra kendiniz bataklığın ortasında bulursunuz.

Mübarek ramazan ayındayız. Bu gece kadir gecesi. Irak'tan ders almadınız mı? Müslümanların kurşunlarıyla müslümanlar öldürülüyor. Onun için sana deliğe süpürmeyin kullanın bu adamı diyorlardı. Irak'a şimdi demokrasi mi geldi? Silah alıp verdiğin Suudi Arabistan'da demokrasi mi var? Kadın araba bile kullanamıyor orada. Kalkmışsın Suriye'de demokrasi yok diyorsun. Dön kendine bak senin ülkende demokrasi yok. Sayın Başbakan lütfen Hatay'a gitsin. Sokakların nasıl değiştiğini görsün. Ajanların cirit attığı bir kente dönüştü. İnsanlar tedirgin. Sizin izlediğiniz politikanın meyveleridir bunlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Suriyekonusunda bu hükümetin hala kendi politikası var diyen bir vatandaş var mı görmek isterim. Beyzbol sopasıyla tehdide itiraz etmeyen içine sindiren bir hükümeti sağlıklı bir hükümet olarak görmüyoruz. CHP demek her soruna çözüm üreten parti demektir. 

1-Parçalanmış bir Suriye mi yoksa egemenliği ve toprak birliği korunmuş birSuriye istiyoruz?

2-Suriye'de kan mı aksın yoksa demokratik bir düzen mi istiyoruz?

3-Suriye'de bir kaos mu istiyoruz yoksa tüm etnik dini gurupların güvence altına alınmasını mı istiyoruz?

4-Şiddet'in artmasını mı azalmasını mı istiyorsunuz?

Önerimiz şu; TBMM Suriye konusunda olağanüstü toplanarak bir deklarasyonla uluslararası bir konferans düzenlenebilir. Bu konferans BM Genel Sekreteri dahil AB, Arap Birliği ve Türkiye'nin katılacğaı bir konferans olmalıydı.

Konferansa muhalefet temsilcilerinin de katılması tam yetkili olmaları sağlanmalıdır. Konferans 3 bölümden oluşmalı. Birinci bölüm açılış olmalı görüşler dillendirilmeli. Suriye yönetimi ve muhaliflerin BM gözetiminde müzakerelere geçilmesi süreci. Bu bölümde Suriye taraflarından anlaşmaya varmaları istenmelidir. Anlaşma sürene kadar bu görüşmeler sürmelidir. Konferansın ikinci bölümünde pratik maddeler üzerinden anlaşmalı. 

Sorun varsa çözüm de vardır. Çözümün adresi CHP'dir diye.. Bu çözüm ortadoğu halklarına barışı ve umudu getirecektir. Bu çözüm bu bayrağımızın bütün Ortadoğu'da dalgalanmasını sağlayacaktır. CHP'nin çözüm politikalarını Türkiye'nin sağ duyusuna emanet ediyoruz. 

CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum; Hiç bir yurttaşımın kaygıya kapılmasını istemiyorum. CHP Türkiye'nin teminatıdır. 1 yıldırı bir siyaset boşluğu var. AKP ülkeyi yönetemiyor. Yönetecek parti CHP'dir. Karanlıktan kurtaracak olan CHP'dir. Özgürlüğe barışa kardeşliğe giden yol CHP'den geçer.