-
Hürriyet yazarı İsmet Berkan yazdı: Türkiye'nin günlük petrol ihtiyacı 650 bin varil. Musul-Kerkük'teki petrol üretimi..
Türkiye'nin en büyük ithalat kalemi olan enerji kalemine işaret eden Hürriyet Gazetesi yazarı İsmet Berkan, günlük petrol tüketimimizin 650 bin varil, Kuzey Irak'ta ise günlük petrol üretiminin ise 2.5 milyon varil olduğuna dikkat çekiyor.İşte Berkan'ın o satırlarıTürkiye, cari işlemler dengesinde açık vermeden, yani yurt dışında yapılmış tasarrufları kullanmadan ekonomik büyümesini sürdüremeyen bir ülke. Cari işlemler açığının neredeyse tamamı ülkenin ithalat yapma ihtiyacından kaynaklanıyor ama bu ithalat kalemleri arasında bir tanesi tek başına açığın neredeyse yarısının sebebi: Enerji.650 BİN VARİL PETROL İTHAL EDİYORUZ
Biz enerjiyi doğal gaz olarak ve petrol (ve petrol ürünleri) olarak ithal ediyoruz. Günlük petrol tüketimimiz yaklaşık 650 bin varil.
Peki biliyor musunuz ki, sadece bizim 'Kuzey Irak' onlarınsa 'Irak Kürdistanı' dedikleri bölgenin günlük petrol üretimi nedir? Tam 2.5 milyon varil.
Bunu, Türkiye'nin 'misakı milli' sınırları içinde gördüğü eski Musul eyaletinin Sünni Arapların yaşadığı geri kalanıyla topladığınızda 4 milyon varil ediyor.
Ya Suriye? Bu ülkenin yoğunlukla Kürtlerin yaşadığı, Irak sınırına komşu bir cep şeklindeki bölgesinde günde 300 bin varil petrol çıkıyor.
Sadece petrol de değil. Yine Kuzey Irak'ta zengin doğal gaz rezervleri bulundu. Türkiye-Suriye sınırında çok daha zengin doğal gaz yatakları olduğu tahmin ediliyor.TÜRKİYE BU TOPRAKLARI İŞGAL EDECEK DEĞİL YA..
Türkiye gidip bu toprakları işgal edecek ve petrole el koyacak değil. Ama oradaki petrolden pay kapma çabasında devletin resmi şirketleri gibi çok sayıda Türkiyeli özel şirket de çalışıyor ve hepsi de Türk dış politikası tarafından destekleniyor.
PKK'nın Türkiye'deki Kürt sorunuyla olan bağını hiç akıldan çıkarmayın ama bu örgütü bu ortam içindeki 'araçsallığı' ile de değerlendirin.
Türkiye'nin Güneyindeki bu büyük oyun adil biçimde sonuçlanmadan, Türk dış politikası da burada aktif olmayı durduramaz.
-
Türkiye Kerkük'e gidecek Bahçeli için Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni notayla uyardı.
TÜRKİYE, Ramazan Bayramı'nda Irak'ın Kerkük kentine gidecekMHP Genel Başkanı Devlet Bahçelive beraberindeki heyetin can güvenliğinin sağlanması için Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni notayla uyardı.Hürriyet'ten Uğur Ergan'ın haberine göre; MHP Genel Merkezi, Bahçeli'nin Kerkükziyaretiyle ilgili Dışişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunarak, ziyaretin ayrıntılarına ilişkin bilgi verip, gereken güvenliğin sağlanması için girişimlerin yapılmasını istedi.BAĞDAT VE ERBİL'E BAHÇELİ UYARISI
Dışişleri Bakanlığı bunun üzerine Bağdat Büyükelçiliği aracılığıyla merkezi yönetim ve Erbil Başkonsolosluğu üzerinden de Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne birer yazı göndererek Bahçeli ve beraberindekilerin can güvenliklerinin sağlanması için tüm yerel makamların gereken her türlü önlemi almasını istedi. Yetkililer şu bilgiyi verdiler:MESAJ NET: KILINA DOKUNDURTMAYIZ
"Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 2 Ağustos'ta Kerkük'e yaptığı ziyarete gösterilen tepki nedeniyle, MHP Genel Başkanı'nın daha önceden açıkladığıKerkük ziyaretinin iptali söz konusu değil. İletilen notalarda Bahçeli'nin KerkükCamii'nde bayram namazını kılacağı özellikle belirtildi. Güvenlikle ilgili verdiğimiz mesaj son derece nettir. Hiç bir vatandaşımızın kılına dokundurtmayız."KARŞILIKLI TEPKİ
Davutoğlu ay başında Erbil'e yaptığı ziyaretin ardından Kerkük'e geçmişti. Bağdat yönetimi, kendilerine haber verilmeden yapılan bu ziyarete, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne bir nota vererek tepki göstermiş, Ankara da aynı yöntemle Irak'a karşılık vermişti. IrakBaşbakanı Nuri Maliki'nin danışmanı da "Türkiye çok açık biçimde Irak'ın işlerine karışıyor, T.C. Büyükelçiliği kapatılmalı, Davutoğlu'nu tutuklama hakkımız var" açıklamasında bulunmuştu. -
DARPA, insan genleriyle oynamak suretiyle süper asker yaratma projesine soyundu.
Amerikan ordusu, askerlerin genleri üzerinde değişiklikler yaparak günlerce yiyip içmeden savaşabilen ve bomba veya mayın nedeniyle kaybettiği bacağı yeniden uzayabilen asker üretme peşine düştü.SÜPER ASKER
Rus RT televizyonunun haberine göre, Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı Savunma İleri Araştırma Projeleri Dairesi DARPA , insan genleriyle oynamak suretiyle süper asker yaratma projesine soyundu.DARPA'nın araştırmalarını çok yakından izleyen ünlü bilim kurgu yazarı Simon Conway de, kuruluşun insan bedenindeki yağları enerjiye dönüştürmek suretiyle, aç ve susuz olarak günlerce ayakta kalabilmesinin teorik olarak mümkün olduğunu belirterek, DARPA'nın benzer projeler üzerinde yoğunlaştığını kaydetti.GÜNLERCE HİÇ UYUMADAN AÇ VE SUSUZ SAVAŞABİLECEKLER
Conway'e göre, araştırmaların olumlu sonuç verip insan bedenindeki yağların verimli şekilde kullanılabilmesi halinde yaratılacak süper askerlerin olimpik hızlarda koşup, büyük yükler taşıyabilecekleri gibi, günlerce hiç uyumadan ve aç ve susuz olarak savaşabileceklerini söyledi.Arizona Eyalet Üniversitesi'nden Profesör Joel Garreau da, Amerikan ordusunun helikopter pilotları üzerinde yeni bir ilaç denediğini ileri sürdü. Prof. Garreau'nun iddiasına göre, yeni ilaç sayesinde helikopter pilotları tam 40 saat boyunca hiç uyuyup dinlenmedikleri halde konsantrasyonlarını kaybetmeden uçmayı başardı.KOPAN UZUVLARIN YENİDEN ÜRETİLMESİ
DARPA'nın üzerinde çalıştığı diğer bir projede, mayın veya bomba nedeniyle kopan kol ve bacakların yeniden üretilmesi. Prof. Gerraeau, DARPA'nın, vücudun kaybedilen organları yeniden üretecek tetik mekanizmasının araştırılmakta olduğunu bildirdi. -
Kemal Kılıçdaroğlu "Sayın Başbakan, şehitlerimizi küçümseyen, vekilimize "oh olsun" diyen ucubelerini sustur" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'in olağanüstü toplanmasından önce parti grubunu topladı. ''Sınırlarımızı barut fıçısına dönüştüren gelişmeler yaşanıyorken en son tatil yapması gereken yer TBMM'dir. TBMM, yan gelip yatanların oturduğu bir yer değildir'' diyen Kılıçdaroğlu, olağanüstü oturuma katılmayacağını ilan eden AK Parti ve CHP'yi ağır sözlerle eleştirdi.Partisinin Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasını kınadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Bu arkadaşımızın kaçırılmasına 'oh olsun' diyenler var. Bunlar insan bile olamaz. Sayın Başbakan, şehitlerimizi küçümseyen, vekilimize "oh olsun" diyen ucubelerini sustur'' dedi.SALDIRI AYGÜN'E DEĞİL, CHP'YE DE
Bu sadece sayın Hüseyin Aygün'e yöneltilmiş bir saldırı değil. Bu saldırı CHP'nin kurumsal kimliğine, parlamenter sisteme, TBMM, demokrasi ve insan haklarına yönelik bir saldırıdır. Şiddetle kınıyoruz.'OH OLSUN' DİYENLER İNSAN BİLE OLAMAZ
Hal böyleyken bu arkadaşımıznı kaçırılışına bazıları "oh olsun" diyebiliyorlar. Bunlara ahlak fukarası bile demiyorum. Bunlar insan bile olamazlar. İnsan olanlar zaten böyle konuşamaz. Arkadaşımız korunmamıştır. "Efendim bizden koruma istemedi" sen görevini yapmak zorunda değil misin? Hani her metrekareden sen sorumluydun? Yolu kesilecek, alınıp götürülecek. Akıl alacak iş değildir.SAYIN BAŞBAKAN 'UCUBELERİNİ' SUSTUR
Türkiye'yi sıfır terörden devralıp bugün terör bataklığı içine sokan bir iktidar partisini de milletin vicdanına havale ediyorum. Görün bunları ülkeyi ne hale getirdiler. Sakın ola ki hiçbir yurttaşım çaresiz hissetmesin kendisini. Türkiye çaresiz değildir. Adresi de vardır, o adres CHP'dir. Sayın Başbakan'a bir çağrım var. Şehitlerimizi küçümseyen, vekilimize "oh olsun" diyen ucubelerini susturmasını istiyorum.
-
Başbakan'ın son dakika kararıyla Ankara gazetecileri ters köşe oldu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün akşam iftar yemeğini nerede ve kiminle yiyeceği Ankara’da günün merak konusu oldu. SETA’nın Bilkent Otel’de düzenlediği yemeğe katılması beklenen Erdoğan, son dakikada kararını değiştirdi.PAŞA'YA ZİYARET
Hürriyet'ten Ümit Çetin'in haberine göre; Bütün gazeteciler Erdoğan’ı Bilkent Otel’de beklerken, Erdoğan Başbakanlık Resmi Konut’tan çıkarak yolun karşısındaki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in konutuna geçti.BU BİR İLK
Erdoğan’ın, konutu Çankaya Köşkü içinde bulunan Özel’i ziyaret etmesi bir ilke neden oldu. -
Ette vahim iddialar!
Et Balık Kurumu (EBK) merkez ve taşra yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 15 kişiye yönelik yürütülen soruşturma sonrası hazırlanan savcılık iddianamesi, çarpıcı bilgiler ortaya çıkardı:"Piyasadan temin edilen şap ve veremli hayvanlar ile ölü hayvanların etleri piyasaya sürüldü. EBK'ya ait sağlıklı etler alındı yerine hastalıklı etler Kurum'a teslim edildi. Yurtdışından getirilen hayvanlar zimmete geçirildi. EBK adına ithalat yapan Ürdünlü Hijazi firması eksik hayvan teslim etti."İHBAR MEKTUBU GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARDI
Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre, Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı'na geçtiğimiz 13 Aralık'ta gönderilen ihbar mektubunda, 'EBK'ya ait etlerin çalındığı', 'kuruma ait sağlıklı hayvanlar yerine piyasadan hastalıklı hayvanların toplatıldığı', 'EBK'ya teslim edilmesi gereken sakatatların sahte belge düzenlenerek imha edildiği yönünde belge hazırlandığı' gibi bir dizi iddiaya yer verildi. İhbar mektubu sonrası alınan teknik ve fiziki takip kararları sonrası ulaşılan veriler çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu.Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Hüsnü Aldemir'in yürüttüğü soruşturma sonrası hazırlanan iddianamedeki çarpıcı bilgiler şöyle:VAHİM İDDİALAR
*Sakarya Kombinası ile hayvan kesim anlaşması yapan Turgut İtikyıldırım'ın sahibi olduğu mezbahanede kesilen etler çalındı, Kurum'a eksik et teslim edildi.*Kuruma ait sağlıklı kilolu hayvanlar, piyasadan toplatılan hastalıklı zayıf hayvanlarla değiştirildi.*Veteriner kontrolü yapılmadan kesim yapıldı, herhangi bir tutanak tutulmadan kesilen hayvanlara ait etler imha edildi.*Sakatatlar bozuk olmamasına rağmen sahte veteriner raporu ile imha edilmiş gibi gösterildi, ancak söz konusu etler satıldı.*Bozulmuş, kokmuş etler EBK'ya ait sağlıklı etler ile değiştirildi; bozuk etler Kurum'a teslim edildi.*Piyasadan temin edilen verem veya şap hastalığına tutulmuş hayvanlar ile ölü hayvanların etlerinin bir kısım İstanbul'da piyasaya sürüldü. Bir kısmı ise sucuk ve kokoreç yapılarak piyasaya sürüldü.*EBK'nın bir çok ihalesini kazanan Ürdünlü Hijazi firmasının Türkiye'deki yetkilileri Fırat Yıldırım ve Zafer Yıldırım kardeşler Kurum'a eksik hayvan teslim etti.*Bütün bu olaylar, sanık konumunda bulunan EBK görevlilerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştirildi.ÖLÜ HAYVANLAR DA KESİLDİ
İddianamede çarpıcı bir takım olaylar da anlatıldı. Buna göre Turgut İtikyıldırım'ın sahibi olduğu Büyükkarıştıran Mezbahanesi'nde şoför olarak çalışan Ahmet Birden'e 113 hayvanın nakli görevi verildi. Hayvanların nakli sırasında hayvanlardan üçü kamyondan atlayarak yola savruldu ve öldü.Aynı esnada arabadan atlayarak kaçan bir hayvan ise silahla vurularak öldürüldü. Ölü hayvanlar kamyona konuldu mezbahaneye getirildi. Turgut İtikyıldırım'ın talimatı ile söz konusu hayvanlar kesildi ve derileri yüzülerek etleri alındı. Bu olaydan EBK görevlilerinin de haberi vardı.ET YOLSUZLUĞU
Olaylar ile ilgili hazırlanan müfettiş raporu yapılan yolsuzluğa da ortaya koydu. Sakarya Et Kombinası'nda kesilen hayvanların karkas ağırlığı 2011 için 232 Kg,2012 için ise 232 Kg olarak kayıtlara geçti. Aynı hayvanların Büyükkarıştıran Mezbahanesi'ndeki kesiminde ise elde edilen et miktarı 2011 için 173 Kg, 2012 için ise 157 Kg olarak kayıtlara geçti. Bir başka deyişle özel mezbahanede kesilen her hayvan başında ortalama 75 Kg et çalındı.Yapılan incelemeler sonrası 335 hayvana ait sakatatların Kurum'a teslim edilmediği anlaşıldı. Söz konusu etler için 13 adet sahte tutanak hazırlandı. Söz konusu tutanaklarda mezbahane veterineri Fatih Duran imza atarken, Lüleburgaz İlçe Tarım'da veteriner olarak görevli Fatih Tınaz ve Mustafa Ercan Sunar da tüm olup bitenden haberdardı.Davanın sanıkları arasında bulunan Ürdünlü Hijazi şirketinin Türkiye'deki iki yetkilisi Fırat ve Zafer Yıldırım kardeşler, 'EBK'ya eksik hayvan teslim etmek' ve 'ihalenin gerçekleşmesine fesat karıştırmak'la suçlanıyor.EBK'nın 2010'da başladığı hayvan ithalatı ile Türkiye'de adını duyuran ve geçtiğimiz yıl yapılan 5 ihaleden 4'ünü 261 milyon lira bedelle kazanan Hijazi'nin kazandığı son ihale 6 Mart 2012 tarihli. Şirket 3.600 ton canlı sığır ihalesini kazandı ve 4 Nisan'da EBK ile sözleşme yaptı.EBK adına getirilen 2287 hayvandan 70'i Fırat Yıldırım'ın talimatı ile Hijazi'nin Çorlu'daki çiftliğine götürüldü. Bir süre sonra 70 kesimlik hayvan yerine 113 hayvan EBK'ya teslim edildi. 113 hayvanın nakliyesi sırasında bir bölümü kamyondan atlayarak telef oldu. Ölen hayvanların etleri de EBK'ya teslim edildi.MAHKEME 28 EYLÜL'DE
15 sanıklı iddianameyi kabul eden Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi ilk duruşma için 28 Eylül'e gün verdi.Sanıklara, örgüt kurma, kurulan örgüte üye olma, bozuk gıda ticareti yapma, resmi evrakta sahtecilik ve kamuyu zarar uğratma suçlarından 18 ila 48 yıl arasında değişen sürelerde hapis istemi ile dava açıldı.EBK Ticaret ve Pazarlama Daire Başkanı Mustafa Sami Cüceloğlu, Sakarya Kombina Müdürü Zekeriya Güler, Sakarya Kombinası İşletme Şefi Abdülkadir Demirel, EBK Lüleburgaz İşletme Müdürü İbrahim Karakuzu, mezbahane sahibi Turgut İtikyıldırım, veteriner Fatih Duran, EBK'nın bir çok ihalesini kazanan Ürdünlü Hijazi & Ghosheh şirketinin Türkiye'deki temsilcisi Fırat Yıldırım dosya kapsamında tutuklu bulunuyor.Soruştuma kapsamındaki diğer sanıklar da şöyle: Sakarya Kombina Müdür Yardımcısı Sadık Bağatur, Mezbahane işletmecisi Ersin İtikyıldırım, Kasap Erkan İtikyıldırım, İstanbul'da bulunan Fatih Et'in sahibi Fatih Gülcan, Lüleburgaz İlçe Tarın'da görevli veterinerler Fatih Tınaz ve Mustafa Ercan Sunar, Hijazi & Ghosheh şirketinin Türkiye yetkililerinden Zafer Yıldırım ile Ahmet Turan Özgüner
Engin Daş, Yıldırım Ak -
Radikal Gazetesi yazarı Özdemir, PKK'nın Aygün'ü kaçırmasına farklı bir bakış açısı getirdi..
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, önceki gün Tunceli Ovacık karayolunda PKK tarafından kaçırılmıştı. Kaçırılma olayıyla ilgili bir çok farklı analiz yapılırken Radikal Gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir kaçırılma olayına farklı bir pencereden yaklaştı. Özdemir'e göre PKK'nın talebi İmralı'ya gidecek olan 'sağlam' bir koster.İşte Özdemir'in "'Yeni PKK' Aygün'ü nasıl bir pazarlıkta kullanacak?" başlıklı o satırları:HÜSEYİN AYGÜN SINIR DIŞINA ÇIKARILACAK
CHP'li milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması da yeni PKK'nın 'propagandist' eylem koyma şeklinin son ürünü. Bugüne kadar PKK'nın kaçırdığı insanların başına gelenleri göz önüne alırsak Hüseyin Aygün muhtemelen dağlarda uzun bir yürüyüş sonrasında ilk olarak sınır dışına çıkarılacak. PKK'nın kaçırılma sonrası yaptığı ilk açıklamada askeri operasyonların durdurulmasını istemelerinin nedeni bu. Bundan yıllar önce PKK'nın kaçırdığı gazeteci Kadri Gürsel'in anlattığı kaçırılma hikâyesine baktığımızda askeri operasyonların kaçırılan insanların hayatını tehlikeye attığı da yalan değil. Eğer Hüseyin Aygün bu operasyonlara rağmen sağ salim sınır dışına kaçırılabilirse Meclis'ten giden başta BDP'li milletvekillerinden oluşan heyetle yapılacak bir pazarlığın parçası olacak.YENİ PKK DEVLETTEN NE İSTEYECEK
Benim asıl merak ettiğim, Yeni PKK'nın CHP'li Hüseyin Aygün karşılığında devletten ne isteyeceği. Bugüne kadar kaçırılan askerler, kaymakamlar, öğretmenler her seferinde PKK'nın 'iyi niyet' göstergesi olarak koşulsuz serbest bırakılmışlardı. Bu sefer durum farklı olabilir.
Örgüt muhtemelen Hüseyin Aygün'ün medyadaki yer alma şeklini gördükçe bu kozu sonuna kadar kullanacak. Pazarlığı sıkı tutacak ve karşılığında bir şey isteyecek.İMRALI'YA KOSTER TALEBİ
PKK'nın isteyeceği o şey bir 'koster' çıkarsa inanın şaşırmayacağım.
Şöyle, çalışan, arıza yapmayan, bozulmayan bir koster.
Umarım, "PKK dağın başında kosteri ne yapacak?" diye sormuyorsunuzdur!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)